Yılbaşından beri devam ettiğim Derli Toplu bültenlerimi ilk kez bu Cuma yollayamadım. Cuma günü önüme açtığım boş sayfayla uzun uzun bakıştık, bir bülten hazırladım, hatta öyle ki son bir haftadır yaşanan olaylar ve gündemdeki haberleri ChatGPT’nin nasıl özetleyeceğini ve yorumlayacağını merak edip; verdiği sonucu birebir bültene aldım. Bu gündeme en uygun TED konuşması önerisi, şarkı, kitap ve sözü de hazırdı. Hazır bültenle bir süre daha bakıştık. Çıkan sonuçlara bakıp içimdeki hissi yoklayınca bulduğum şey üzüntü oldu. Öyle ya, önümde gönderilmeye hazır bültende Pink Floyd’dan Another Brick in the Wall, Eric Liu’nun demokrasi ile ilgili TED konuşması: “How to Revive Your Belief in Democracy” ve Jose Saramago’nun çok sevdiğim, Nobel ödüllü romanı “Körlük” vardı. Bülten son derece iç karartıcı olmuştu. Elim paylaşmaya gitmedi. Şimdi yollamayayım dedim, önümüz bayram…
Bugün bayram… Yeniden oturdum bülten başına… Geçtiğimiz hafta boyunca iki ayrı genç grupla yaptığımız çalışmaları hatırladım; gençlerden aldığım enerji ve umudu hatırlamak iyi geldi. Hem QNB UP CLUB ekibiyle yaptığımız inovasyon içerikli LEGO® SERIOUS PLAY® atölyesinde birlikte çalıştığımız gençler hem de Şekerbank’ın YEP çalışmalarında kişisel gelişim ve gelecek vizyonu çalışmalarında sohbet etme fırsatı bulduğum gençler hayata bakışlarıyla ve vizyonlarıyla bana büyük bir umut aşıladılar. Hepsine ayrı ayrı teşekkür etmek bir yana; bu bayram sabahında hem onlara hem de bültenin tüm takipçilerime bir şiir “Nikbinlik”ve bir parça hediye edeyim dedim, çok yakın zamanda kaybettiğimiz bir ustadan, Edip Akbayram’dan... Çok da uzatmayayım, bayramın tadını çıkaralım…
Not: Nikbinlik ya da nikbin farsçadan gelen bir terim; varlığın aslının tamamen iyi olduğunu, kötülüğün ârızî olarak varlığa katıldığını savunan felsefî anlayış; hayatın iyi yanlarını görmeyi telkin eden dünya görüşü için kullanılan felsefe ve ahlâk terimi…
Güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz…
Açtık mıydı hele bir son vitesi,
adedi devir, motorun sesi.
Uuuuuuuy! Çocuklar kim bilir
ne harikuladedir
160 kilometre giderken öpüşmesi.
Hani şimdi bize,
Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır.
Yalnız cumaları, yalnız pazarları…
Hani şimdi biz,
Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
Işıklı caddelerde mağazaları.
Hani bunlar,
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız
1930 tarihi Nazım Hikmet şiirinin tamamı için linke tıklayabilirsiniz.
İyi bayramlar…